uzun kirpikli, kara gözlü adam,
gölgesiyle yürüyen adam,
yanımda.
bakışları uzaklarda, düşünceli,
yaşamın kendisine kimi zaman sürpriz bir şekilde
verdiği hediyelerle gönlü şükran dolu,
hayal kurmaktan korkmayan,
uzun kirpikli, kara gözlü adam,
gölgesiyle yanımda.
Thursday, 1 October 2009
kalp yumuşadı.
sanki görünmez bir el
onu avucunun içine aldı.
sıradanlığın sertleştirmiş olduğu kalbi
avucunun içine aldı,
sıktı, sıktı, sıktı,
ta ki yumuşayana kadar,
ta ki gözünden yaşlar akıtana kadar.
sıktı, sıktı ve tekrar sıktı
sonra gözleri berraklaştı kalbin,
bulanıklık dağılır gibi oldu.
Monday, 28 September 2009
bu koca deniz bir dünya
ben içerisinde bir damla
ben deniz ben damla
Wednesday, 23 September 2009
toprak kan, uğursuz en güzel meyvem, en güzel yemişim toprak, yuvam. insan kan, uğursuz sevdiğim, saydığım. insan, toprak, kan, uğursuz
Sunday, 20 September 2009
dünyanın tüm sabahları bir olmuşlar
günü aydınlatmak için
yeryüzü bütün çiçeklerini sermiş ortaya
cennetine davet etmekte
ademoğlu
sırtında bohça
nereden?
nereye?